NOEL BABA BARIŞ ÖDÜLÜ
1995 yılından itibaren,
her yıl Aralık ayında BARIŞI,
erdemliliği ve iyi ahlakı yaşatmak isteyen tüm insanlar adına,
bir kişiye, bir kuruma veya bir topluluğa verilmektedir.
Ivar BUTERFAS (1995)
Hamburg’da yaşayan Yahudi asıllı bir Alman vatandaşı. II. Dünya Savaşı sırasında Hamburg’ta bombalara maruz kalarak hasar gören tarihi, Aziz Nikolaus Kilisesi’nin bakım ve onarımı için öncülük yaptı. BUTERFAS’ın bu uğraşını öğrendiğimizde, dünya dinler tarihi ve savaş yılları gözümüzün önünden bir film şeridi gibi geçti. Yapmış olduğu; dinlerarası diyalog, barış, hoşgörü gibi yaşadığımız dünyadaki insanlığı yakından ilgilendiren kavramlara ışık tutacak nitelikteydi. Onun için, Noel Baba adına gelenekselleşecek olan “NOEL BABA BARIŞ ÖDÜLÜ” nün ilki sayın BUTERFAS’a verildi.
Dalai LAMA (1996)
Dalai LAMA’nın asıl adı Tenzin Gyatso, 2 yaşında 13. Dalai LAMA’nın reenkarnasyonu olarak kabul edildi. 25 yaşında Budist felsefe üzerine doktorasını yaptı. 1959 yılında Çin’le yaşanan gerginlik sonucu Tibet’den ayrılmak zorunda kaldı. Dalai Lama, uluslararası alanda Tibet’in sorunları, “SİLAHIMIZ BARIŞTIR” sözleriyle anlattı… Zor şartlar altında yaşamaya çalışan halkına ise “ŞİDDETİN BARIŞ’ı GECİKTİREN EN BÜYÜK UNSUR OLDUĞUNU“ söyledi…
Dalai Lama “Noel Baba Barış Ödülü” nü almak için bürokratik nedenlerden dolayı Antalya’ya gelemedi. Kendisi adına ödülü Chope Paljor TSERİNG’e verildi. TSERİNG ödül töreninde, Dalai LAMA’nın bir mesajını okudu. Mesajın sonu, “…İNSANLARIN ÇOĞUNUN MÜSLÜMAN OLARAK YAŞADIĞI TÜRKİYE’DE, HRİSTİYAN BİR AZİZ ADINA YAPILAN ETKİNLİKLERDE, BUDİST BİR RAHİBE ÖDÜL VERİLMESİ, DÜNYADAKİ BARIŞ VE HOŞGÖRÜ İÇİN ÇOK ETKİLİ BİR ADIMDIR”, sözleriyle bitti.
DR. OTTO VON HABSBURG (1997)
Avusturya’da 1278-1918 yılları arasında hüküm sürmüş bir hanedanın, günümüzdeki en yaşlı üyesidir. Kendisi, önemli bir imparatorluğun son varisi olmasına rağmen, değişen dünyamızdaki siyasal ve sosyal yaşamın gereği çoğulcu demokratik rejimi benimsemiş ve Avrupa Parlamentosu’nun kurulmasına öncülük etmiştir. Habsburg’un bu davranışı, teokratik ve totaliter rejim yanlılarına örnek olması arzulandı…
TRT KURUMU (1998)
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu; Türkiye’de Milli Bayram olarak kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, 20 yıldır uluslararası boyutta ve dünya çocuklarıyla birlikte kutlanmasını üstlenmesi, çocuk ve gençlere yönelik, eğitici yayın hazırlaması Noel Baba Barış Ödülü’nün verilmesinde etkili oldu…
ULUSLARARASI OLIMPIYAT KOMITESI (1999)
Uluslararası Olimpiyat Komitesi; Sporun çok yönlü dayanışma ruhunu olimpiyatlarla yaşatarak sürdürmektedir. Olimpiyatlar, huzuru, sevinci, üzüntüyü, rekabeti ve diyalog ortamını insanlararasında hiçbir ayrım gözetmeksizin sevgiyle kucaklamakta, bu geleneğini insani değerlerle dolu bir aktivite olarak yüzyıllardır dünyada devam ettirmektedir. Olimpiyatların spor oyunlarıyla yansıyan bu görüntüsü, insanın barış içinde yüzyıllardır biraraya gelmesine önemli fırsatlar yaratmıştır. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne de bu nedenle 1999 yılı “Noel Baba Barış Ödülü” verildi…
DÜNYA ÇOCUKLARI ADINA JAPONYA (2000)
Dünya çocukları, 1998 yılında ilk kez Noel Baba adına yapılan etkinliklere Antalya’da katıldılar. Çocuklar bu etkinliklerde, “2000 yılında yeniden Noel Baba Etkinlikleri’nde buluşalım ve 21. yüzyıla da ‘İNSAN SEVGİSİYLE’ girelim” mesajı verdiler.
Dünya çocukları 1998 yılı etkinliklerine katıldıklarında, her türlü terörü kınamış ve özellikle terör sonucu ölen çocuklar için imzada toplamışlardı. Oyuncakları arasında silah olmamasını ve üretilmemesini de isteyen çocuklar, ‘SEVGİ’ ve birde büyüklerden, “çocukluk dönemlerini hatırlamalarının” kendileri için yeterli olacağını söylediler. Çocukların bu isteklerinin BARIŞ ile anılması için, çok sevdikleri Noel Baba adına verilen, “Noel Baba Barış Ödülü”nü 2000 yılında dünya çocukları adına bir ülkeye verilmesi kararlaştırıldı. Bu nedenle Demre’de 31 Aralık 2000 tarihinde etkinliklere katılan ülkeler arasında kura çekildi ve kura sonucu Noel Baba Barış Ödülü dünya çocukları adına Japonya’ya verildi. Ödül; Japonya’nın Kashiwazaki isimli Türk Kültür Kasabası’nda sergilenmektedir.
DÜNYA ASKERLERİ ADINA NATO (2001)
Günümüzde hangi ülkede olursa olsun, barış ve huzur ortamının oluşması, korunması ve yaşatılmasında görev yapan en önemli evrensel güç hiç kuşkusuz askerdir. Askeri güçlerin barışçıl ortamın sağlanmasına yönelik, bu önemli görevinden dolayı, 2001 yılı “Noel Baba Barış Ödülü” ‘DÜNYA ASKERLERİ’ adına NATO’ya verildi.
Ödül, etkinliklere NATO Güneydoğu Avrupa Müşterek Kuvvetler Komutanı Orgeneral sayın Oktar ATAMAN’ı temsilen katılan Tümgeneral sayın Christos VAFIADIS’e ‘DÜNYA ASKERLERİ’ adına Antalya’da takdim edildi.
DÜNYA LİONS KULUPLER BİRLİĞİ (2002)
Faaliyette bulunmuş oldukları ülkelerde öncelikli olarak yardımsever olarak tanınmaları, üyelik kriterlerinde hiçbir ayrım yapmamaları, uluslararası barışsever bir ortam oluşturma düşünceleri ve karşılıksız bir sevgi ile hizmet etmeleri, “Noel Baba Barış Ödül’ü almalarına neden oldu..
VOLKSSOLIDARITÄT BUNDESVERBAND E.V. (2003)
Volkssolidarität; II. Dünya Savaşı’nda, çocuk ve yaşlı demeden bombalanmış bir kent olan Dresden’de (Almanya) 1945 tarihinde kuruldu. Savaş milyonlarca insanın ölümüne neden oldu. Unutulmaz acıların yaşandığı tarihlerde insanlara hizmet için kurulan Volkssolidarität, bugün de kalplerinde iyilik ve yaşama sevinçi olan insanlarla insanlara UMUT olabilmek için 400 bini aşan üyesiyle yine aynı amaçlarla faaliyetlerine devam ediyor.
Amaçları; savaş sonrası evsiz kalmış, ailesini kaybetmiş, bakıma ve yardıma muhtaç olan yaşlı insanlara, genç ve özellikle de çocuklara yardım etmektir.
SKAL INTERNATIONAL (2004)
SKAL INTERNATIONAL’ı 1932 yılında Turizm sektörünün değişik alanlarında çalışan profesyonelleri tarafından Paris’de kuruldu. Ve aradan yıllar geçti. Tarihler 2004 yılını gösterdiğinde, Antalya’da Noel Baba adına 1993 yılından itibaren adı “Noel Baba ile Dünya Barışına Çağrı Etkinlikleri” olan ve her yıl farklı bir konu başlığı ile yapılan aktivitelerin konusu, “BARIŞ YOLUNDA TURİZM” olarak belirlendi. Konunun belirlenmesinde, TURİZMİN, “BARIŞ EKONOMİSİ” ne hizmet eden, dünyadaki en büyük ve gelişen tek sektör olması doğrusuyla hareket edildi. Bu çağrıya ilk yanıt, TURİZMİN, terör ve her türden huzursuzluğa karşı hassas yapısından dolayı, turizmcinin zorunlu olarak BARIŞSEVER olması gerçeğine kayıtsız kalmayan ve yıllardır bu bilinçle hareket eden SKAL INTERNATIONAL’dan geldi. Bu nedenle de 10. “NOEL BABA BARIŞ ÖDÜLÜ”, BARIŞ YOLUNDA tüm üyeleriyle TURİZM ile var olan, SKAL INTERNATIONAL’a verildi…
Rahibe Jeannine GRAMICK (2005)
Sevgili Rahibe Jeannine GRAMICK, yaşadığımız dünyada özellikle insanların cinsiyetlerine bakmaksızın, tüm insanlarla birlikte yaşadığımız gerçeğini, eşcinsellerin hak ve hukukunu da gözeterek savunması, 2005 yılı “NOEL BABA BARIŞ ÖDÜLÜ” nün şahsına verilmesinde etkili oldu.
Kendisi bir rahibe olmasından dolayı, yapılan tüm baskılara rağmen, bu “İNSANİ İSTEKLERİNİ” bütün içtenliği ile kabullenmesini de takdirle karşılıyoruz. Aynı zamanda, bu mücadelesini, 21.yy’daki “İNSANLARARASI BARIŞA” örnek bir davranış olarak da değerlendiriyoruz…
Rahibe Jeannine Gramick’in,
Antalya’da 6 Aralık 2005 günü ödülü töreninde yaptığı konuşma…
13. Uluslararası Noel Baba ile Dünya Barışı Etkinlikleri kapsamında bu Gala’da bulunmakla kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. St. Nicholas yortusunda Antalya’da bulunan Noel Baba Vakfı tarafından verilen, 2005 Noel Baba Barış Ödülü’nü almaktan dolayı da onur duyuyorum.
Noel Baba Vakfı’nın büyük bir cesaretle 2005 yılı faaliyetlerinin teması olarak “Barış Yolunda Cinsel Kimlikler”i seçmesi takdire şayandır. Noel Baba Vakfı, herkesin daha barışçıl bir ortamda yaşayabilmesi için cinsel azınlıklara karşı korkuyu ve önyargıyı ortadan kaldırmak amacıyla dünya toplumuna yardım etmektedir.
Ben, Amerika Birleşik Devletleri’nden Katolik bir rahibeyim ve 1971 yılından beri lezbiyen ve gayların adil yaşamaları için çalışıyorum. Bir zamanlar, Pennsylvania Üniversitesi’nde Matematik bölümünde okurken Dominic adında genç bir homoseksüelle tanışmıştım. Sonradan onunla iyi arkadaş olduk. Bana cinsel tercihi yüzünden ailesi, Katolik Kilisesi ve toplum tarafından nasıl dışlandığını anlattı. Üniversite kampusunda bulunan Anglikan Kilisesi’ne gidiyordu; çünkü Kilisede, homoseksüeller için bir rahip vardı. Dominic, ona Katolik Kilisesi’nin homoseksüellere yardım amacıyla ne yaptığını, toplumsal dışlanmışlık hisseden gayların intihar etmelerini önlemek için ne yapıldığını, bana da gaylara şiddet uygulayan ve onları öldüren insanların eğitilmeleri için ve homoseksüel insanların kendilerini değerli hissetmelerini sağlamak için, Katolik Kilisesi’nin ne yaptığını sordu?
Kilisemin, gay ve lezbiyenlere yardım için ne yaptığını bilmiyordum. Kilisede üst mevkidekilerle görüştüm ve onlara Dominic ve arkadaşlarından bahsettim. Kilisemin yani Katolik Kilisesi’nin asırlar önce homoseksüelleri idam edip öldürdüğünü öğrendim. Modern çağda kilisem onları dışlamıştı, anormal olarak algılamıştı ve onlara serseri muamelesi yapmıştı. Başrahipler, artık lezbiyenlere ve gaylere İsa’nın onlara davrandığı gibi davranmanın zamanı geldiğini söyledi. İsa, zamanında toplumdan dışlanmış tüm insanlara kucak açtı. Putperestleri ve fahişeleri hoşgörüyle karşıladı. İsa, bugünün dışlananları olan gay ve lezbiyenlerle ilgilendi; çünkü onlar da Tanrı’nın bir simgesi ve sureti şeklinde yaratılmışlardı.
Başrahipler beni lezbiyenlerin ve gaylerin huzuru, anlaşılması ve eşitliği için çalışmak amacıyla rahibeliğe atadılar. Bu görevim, 35 yıldır devam etmektedir.
Ben, üniversitedeyken önyargıdan dolayı Katolik Kilisesi tarafından dışlandıklarını hisseden Dominic ve onun lezbiyen ve gay arkadaşları için dini hizmetler verdim. Lezbiyenler, gaylar, onların aileleri ve arkadaşları için kutsal sığınma yerlerine ve kutsal yerlere ziyaretler düzenledim.
Faaliyetlerimin çoğu, homoseksüellik üzerine konuşmak ve yazmaktan ibaret olmuştur. Cinsel kimliklerle ilgili insanları eğitmeye çalıştım; çünkü doğru bilginin, homoseksüellere karşı korkuyu ve düşmanlığı ortadan kaldırarak, onlara olan saygıyı arttıracağına samimiyetle inanıyorum.
Bir zamanlar toplumumuzda gay ve lezbiyenlerle ilgili yanlış düşünceleri, mitleri ve basmakalıp sözleri kabul ederdim; ancak eğitim yoluyla ve gay-lezbiyenlerle kurduğum arkadaşlıklarım sayesinde öğrendim ki, onlar da heteroseksüeller kadar doğal ve normaller.
Kilisemde 35 yıl boyunca, homoseksüellikle ilgili birçok değişim yaşandı. Kilisemin piskoposları, şimdi şöyle diyorlar:“Homoseksüeller de diğer insanlar gibi temel insan haklarına sahiptir ve bu haklara ön yargıyla bakılmamalıdır. Saygı görme, dostluk kurma ve adil muamele görme hakları vardır. Hıristiyan toplum içerisinde etkin bir role sahip olmalıdırlar.” Kilisemin önde gelenleri ise farklı cinsel tercihleri olan insanları, dövülecek ve aşağılanacak düşmanlar olarak değil; saygıyı ve dostluğu hak eden kişiler olarak görmemiz gerektiği söylüyorlar.
Ancak maalesef verdiğimiz öğütleri her zaman uygulamıyoruz.
Cinsiyetini kabul etme özgürlüğü temel bir insan hakkıdır. Ancak tüm insanların insan haklarına saygı gösterebildiğimiz zaman “BARIŞ” sağlanacaktır. Kişisel ilişkilerimizde barış yoksa dünyada da barış olamaz. İnsanlar birbirlerine sevgilerini ve bağlılıklarını ifade etmedikçe kişisel ilişkilerde de “BARIŞ” elde edemeyiz. Sevgi ifadelerimize saygı gösterilmelidir.
Londra’daki merhum Kardinal Basil Hume, “Aynı cinsten, ya da farklı cinsten iki kişinin arasındaki sevgi, çok kıymetlidir ve saygıya değerdir… İki kişi birbirini sevince, ölümden sonraki dünyada Tanrı’yla yaşayacağı sonsuz mutluluğu sınırlı bir şekilde bu dünyada yaşarlar.” demiştir.
Noel Baba Barış Ödülü’nü, bu onuru hak eden milyonlarca insan adına kabul ediyorum ve bu kişilerden bazılarını şimdi sizlere anlatmak istiyorum.
Ülkemin insanları, 1998 yılında genç bir üniversite öğrencisinin vahşice dövülmesinden dolayı büyük bir şaşkınlık içindeydi. İki adam onu sırf gay olduğu için soymuşlar, dövmüşler ve buz gibi havada bir kazığa bağlayarak ölüme terk etmişlerdi. Olaydan 18 saat sonra, Matthew Shepard bulunmuş, hastaneye götürülmüş ancak yaralarından dolayı hayatını kaybetmişti.
Bir gayin vahşice öldürülüşü, ülkemde cinsel azınlıklara en son uygulanan şiddet değildi. Dört ay sonra, bir gay dört adam tarafından bir baltayla öldürüldü. Vücudunu lastik yığınının üzerine koymuşlar, üzerine gaz yağı döküp ateşe vermişlerdi.
Bu acı olaylardan dolayı, Noel Baba Barış Ödülü’nü dünyada önyargı, düşmanlık ve anlayışsızlık yüzünden duygusal olarak acı çekmiş, şiddete maruz kalmış ve hatta öldürülmüş gay ve lezbiyenlerin adına alıyorum.
Kilisedeki görevimin ilk günlerinde, iki kız çocuğu büyüten lezbiyen bir çiftle tanıştım. Kadınların çocuklarına karşı ne kadar ilgili, kibar ve şefkatli olduğunu hatırlıyorum. Tüm çocuklar keşke bu çocukların yaşadığı kadar sevgi dolu bir ortamda yaşayabilseler. Zaman içinde yaşlı ebeveynlerine ölünceye kadar nazikçe ve şefkatle bakan sayısız lezbiyen ve gay tanıdım. Noel Baba Barış Ödülü’nü, çocukları cinsel azınlıkta yer alan, tüm aileler adına alıyorum.
Bu yıl heteroseksüel bir kişi makalesinde, ABD’deki Katolik piskoposların göçmenler gibi diğer azınlıklara nazaran cinsel azınlıklara daha adaletsiz davrandıklarını yazdı. Homoseksüellerle ilgili kamuya açık bir tartışma başlattı. Makale Katolik bir dergide yayımlanınca, kişinin işten ayrılması istendi. Noel Baba Barış Ödülü’nü cinsel tercihe bakmaksızın ve hatta cezalandırıcı sonuçlara rağmen, tüm insanların haklarını yüksek sesle söyleyen iyi niyetli insanlar adına alıyorum.
Noel Baba Vakfı, cinsel tercih farklılıklarının temel faklılıklar olmadığını düşünür ve cinsel kimliğin insanları ayırma nedeni olmadığına inanır.
Sonuç olarak, dünyada barışı, merhameti ve ahengi cinsel çeşitlilikle sağlamaya çalışan Noel Baba Vakfı’na teşekkürlerimi sunarak bu ödülü kabul ediyorum. Noel Baba Vakfı’na, bana 2005 Noel Baba Barış Ödülü’nü vererek dünyada cinsel azınlıkların daha çok fark edilmesini sağlayacağından dolayı teşekkür ederim.
Çok teşekkür ederim.
PEACE BOAT (2006)
Barış Gemisi- PEACE BOAT; yaşadığımız dünyada insanları barışa karşı duyarlı hale getirmek amacıyla onlarca ülke limanlarına yüreğinde insan sevgisi ile uğradı… Gittikleri ülke limanlarında “BARIŞI” hatırlattı ve bu nedenle de NOEL BABA BARIŞ ÖDÜLÜ’nün sahibi oldu…
Larry STEWART (2007)
Larry Stewart 1979 yılından itibaren “yardımlaşma kültürüne” en anlamlı mesajı, kendini gizleyerek ve karşılık beklemeden ihtiyaç sahipleri ile çocukları sevindirerek verdi… Noel Baba Barış Ödülü, 3 Aralık 2006 günü ABD’de yaşayan Larry Stewart’a verilme kararı verildi ama Stewart 12 Ocak 2007 günü vefat etti.,
Santa Claus (2009)
2009 yılı Noel Baba Barış Ödülü, Amerika’da yaşayan kimsesiz ve yardıma muhtaç çocukları tespit ederek, onlara yardımı etmeyi amaç edinen The Santa Claus Foundation’un başkanı olan sayın SANTA CLAUS’a verildi…
Muazzez İlmiye ÇIĞ (2010)
Çağdaş kadının yaşayan temsilcilerinden birisi olarak, yazılı insanlık tarihinin ortaya çıkışına adanan bir ömrün ardından, birikimleri ile konferanslar vermesi, makale ve kitaplar yazması, bir tarafta etkinliklere katılmayarak onlarca mazeret öne sürenler varken, diğer tarafta ‘O’ ilerleyen yaşına rağmen dünyada sürekliliği olan tek BARIŞ etkinliğine iki yıldır katılması, NOEL BABA BARIŞ ÖDÜLÜ’nü almasında ilk akla gelenlerdi!..
Sayın Muazzez İlmiye ÇIĞ’a ödülü Antalya’da Hayrettin KARACA tarafından takdim edilmiştir.
Muammer KARABULUT (2011)
2011 yılı Noel Baba Barış Ödülü’nün Muammer KARABULUT’un adaylığı Avrupa Noel Baba Barış Konseyi tarafından önerildi ve 29 Aralık 2010 tarihinde Antalya’da yapılan toplantıda da kabul edildi. KARABULUT aday olduğu toplantıda oy kullanmadı. Ödülü alma gerekçesi ise; dünyada Noel Baba adına sürekliği olan ve “İNSANLARARASI BARIŞI” hedef alan etkinlikleri 1991 yılında itibaren her türlü zorluğa karşı durarak inançla sürdürmesi olarak gösterildi.
Muammer KARABULUT; 1990-1996 yıllarında Almanca yayınlanan GRUN MAGAZIN’in sahibi aynı zamanda derginin yazarı olarak görev yaparken, haber ve araştırma amacı ile ilgilendiği Noel Baba adına 1991 yılında faaliyette bulundu. Antalya’da “Noel Baba İle Dünya Barışına Çağrı Etkinlikleri” adıyla 1993 yılında başlayan faaliyetlerin gerçekleşmesine öncülük etti. 1995 yılında “Noel Baba ile Dünya Barışına Çağrı Derneği”nin kurucu başkanı oldu. Aynı yıl “Noel Baba Barış Ödülü”nün verilmesini sağladı ve 1996 yılında da “Noel Baba Vakfı”nın kurucuları arasında yer alarak, vakfın yönetim kurulu başkanı oldu. 2005 yılında da “Uluslararası Noel Baba Barış Konseyi”nin başkanı seçildi ve halen bu görevi sürdürmektedir.
KARABULUT, Şubat 1997’de “Sevgili Noel Baba” (İngilizce ve Almanca), Aralık 1999 “Aziz Nikolaus’tan Noel Baba’ya” (Türkçe, Almanca ve İngilizce), 2005 yılında “Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni Patrikhaneye mi Yıktıracaklar?”, 2007 yılında “Kin Kapısı”, 2007 yılında “Cola’nın Sırrı ve Çiş”, 2009 yılında da “Oyunun adı Kontra Ergenekon ” isimli kitapları basıldı. 2010 yılında ise “Sen gerçekmişsin Noel Baba” isimli oyunun senaryosunu yazdı.
Armando NARCISO (2012)
İtalya’da 1991 yılından itibaren barışsever kişiliği ile Noel Baba adını tescil ettirerek temsil etmesi, 1087 yılında Myra’dan kemikleri kaçırılarak Bari’ye (İtalya) getirilen Aziz Nikolus’un, Türkiye’de Noel Baba olarak BARIŞ’la sembolleşen anısının yerine konulmuştur. Armando NARCISO 2009 yılında Noel Baba Barış Konseyi’nin İtalya temsilcisi olmuştur.
Aung San Suu Kyi (2013-2014)
Noel Baba Barış Ödülü’nün 18. düşüncelerini şiddetsiz savunmasına rağmen, askeri cuntanın hedefi durumuna gelen Myanmur Ulusal Demokrasi Birliği lideri bayan Aung San Suu Kyi’ya (Doğum: 19 Haziran 1945)verilmesinde etkili oldu.
William James Adams (2015)
William James Adams’ın 2006 yılından itibaren yardıma muhtaç çocuklar için konser vermesi, 19. Noel Baba Barış Ödülü’nün verilmesine neden oldu.
Bernadette Dimitrov (2016-2017)
Bayan Bernadette Dimitrov (Bayan Santa) / Avustralya
Dünya barışının,ancak mutlu olan çocuklar ile sağlanacağına inanması ve bu amaçla çocuklara yönelik eğitim faaliyetinde bulunmasıdır.
AYETULLAH MAKAREM SHIRAZI (2018)
Hazreti Ayetullah Makarem Shirazi, “İslam’ın barış dini olduğunu, dünyada savaş ve terör” istemediğini ifade ederken, aynı zamanda Noel Baba Barış Köyü’nü destekleyen ilk ülke olarak da İran’ı açıkladı…
Dünya Sağlık Konseyi’nin Noel Baba Barış Ödülü almasının nedeni; 11 Mart 2020 tarihinde DSÖ tarafından ilan edilen Planlı Salgın sonucu oluşan, “Küreselci Güç Gaspına Karşı” Eylül 2021’de bağımsız uzmanlarla birlikte, insan ve toplum sağlığını güvenilir, bilimsel ve kanıta dayalı bilgiler sağlamak üzere kurulmuş olmasıdır.
Dünya Sağlık Konseyi, ayrımcılık ve zulüm olmaksızın her insanın kişisel sağlık kararlarına saygı duyduğu sağlıklı bir dünyaya inandı ve bu inancı sağlayan çalışmalar yürüttü.